Logo
Bozkurt mahir
5 gün önce
YAHUDİ İBNİ SEBE'NİN YOLUNDA BİR HAŞHAŞİ, HASAN SABBAH'IN ÖLÜMÜ,

12 HAZİRAN 1124

Hasan sabbah Harâmlara helâl diyerek, çok kimseleri yoldan çıkardı.
Alamut kalesi ve civârı bunun taraftarları ile doldu.

Ehl-i sünnete yezîdî diyorlardı. Bir yezîdî öldürmek,
On kâfiri öldürmekden dahâ sevâbdır diyordu.

Ama kendisi, Eşkıyalık yaparak gırtlağına kadar haramzade işlerle uğraşıyordu.

Bunun için, hâcıları, hâkimleri, âlimleri, askerleri hançer saplayıp öldürürlerdi.

Bunlara, (Bâtınıyye) veyâ (İsmâ’îliyye) de denir. Kâfir ve azgın kimselerdi.

Müritlerine cenneti vadediyor ve cennetteki mutluluğu dünyada
Hissetmeleri için onlara esrar, afyon veya haşhaş içiriyordu.

Bu şekilde, emirleri koşulsuz yerine getiren birer fedai (terörist) hâline geliyorlardı.

Farsça "Haşhaşin" süikastçı demektir.

1400 yıl öncede bu böyleydi İslam güneşi doğup
Her yere yayılınca, kâfirlerin ve müşriklerin
Kalbleri yanıp tutuştu.
Kur’an-ı kerimde lanetlenen Yahudiler, İran Mecusileri,
Hindular ile İslam’a hile ve tuzak hazırlamaya başladılar.
Fitne çıkardılar kan dökülmesine sebep oldular.

İslamiyet’e ilk fitneyi de Yahudiler soktu.
Müslüman gözüken,
Kâfirliğini gizleyenlerin başında Yahudi Abdullah bin Sebe geliyordu.

Yahudiler, Hazret-i Osman’ın hilafeti zamanında Medine’ye gelip,
Hazret-i Ali’yi de kendilerine kalkan ederek Onun taraftarı, dostu gibi göründüler.

Müslümanların, Resulullahın halifesi, damadı Hazret-i Osman’a karşı
Ceşitli yalan ve iftiralar uydurarak ayaklanmalarını teşviklediler.

İslam inancına ters fikirler yaymaya başladılar. Kendilerine (Ali şiası)
Yani Ali taraftarları adını vererek, İslamı içerden yıkmaya çalışıyorlar, Bugün kü Şia'cılık Batınicilik,
İsmailicilik, Hüseyincilik hepsi bu planın bir parçasıdır.

Asla islam değildir, Ama hakiki İslam yani Ehl-i sünnet,
ALLAH'ın (c.c) izni ve yardımı ile çığ gibi her tarafa yayıldı.

Haşhaşîlik, Şiî/İsmailî bir inancı içinde barındırdığı,
İslam ile uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı için,
Büyük Selçuklu Devleti bu inanç ve düşüncenin karşısında mücadele etmiştir.

Nizâmü’l-Mülk de Şiî/Bâtınîlik hareketinin ileride
Selçuklular için büyük tehlike oluşturabileceğini düşünerek
Sünnîliği korumak için, sadece silahlı değil ilmî ve fikrî mücadelenin de
Gerekliliğini ortaya koymuş, şart görmüştür.

Sultan Alp Arslan’ın desteği ve yardımlarıyla onun devrinde,
Ve daha sonra Sultan Melikşah zamanında başta Bağdad olmak üzere,
Irâk-ı Arab, Irâk-ı Acem, Horasan, Mâverâünnehr,
Suriye ve Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde “Nizâmiye Medreseleri”
Tesis ettirerek ilmi medeniyet çığırı başlatmıştır.

Hasan Sabbâh, 35 sene çok kimselerin dinlerine ve canlarına kıydı.

Sonra reîs olan torunu Ahund Hasan hepsinden dahâ alçak zındıkdı.

Müslimânları aldatmak için, kendisine (Alevî) adını takan bu hâindir.

Hazret-i Alînin şehîd edilmiş olduğu Ramazânın onyedisinde,
Bir meydânda minbere çıkıp, (Beni Alî gönderdi. Ben bütün müslimânların imâmıyım. İslâmiyyetin aslı, faslı yokdur.

İş kalbdedir, Kalbi temiz olana günâh zarar vermez.
Herşeyi halâl etdim. Keyfinize bakınız!) dedi.

Kadın erkek, karma karışık şarap içdiler. O günü yıl başlangıcı yapdılar.
Bu zındık sonra kaynı tarafından öldürüldü.

Torunu, Celâleddîn Hasan, bu bozuk yolu bırakdı.
Ehl-i sünnet mezhebine girdiğini halîfeye bildirdi.
Hasan bin Sabbâhın yazdığı zındıklık kitâblarını toplayıp yakdırdı.

Yerine geçen oğlu Ahund Alâeddîn Muhammed,
İsmâîliyye devletinin yedinci hükümdârı olup, dedelerinin bozuk yolunu tutdu.
Harâmları helâl yapdı.
Oğlu Ahund Rükneddîn de bu habîsi yatağında öldürtdü.

Babasının hapsetdiği şî’î âlimlerinden Nasîreddîn-i Tûsîyi vezîr yapdı.

Fakat Hülâgünün kardeşi, Mâverâünnehrde, bunu idâm etdi.
Moğol Hülâgü, İsmâîlî mülhidlerini kılıçdan geçirdi.

Alamut kale'si 1256 yılında, Bağdatı İşgal eden Hülâgû komutasındaki
Moğol ordusu tarafından Haşhaşiler'e açılan savaşta
Kalede bulunan neredeyse tüm Haşhaşiler öldürülmüştür.
Kale tahrip edilerek, kütüphanesi yakılmıştır.
Bozkurt mahir
2 ay önce
Arapların Türklerle ilk karşılaşmaları halife Hz.Ömer zamanında 645 Yılında #İslam ordularının, #İran 'da #Sasani 'leri yenmelerinden sonra, #Kafkaslar bölgesinde #Araplar , #Horasan , #Mavera -ün nehir ve #Toharistan bölgelerinde #Hazar #Türk 'leri ve #Türgeş Türk'leri ile karşılaştılar...
652 yılında Halife Hz. Osman zamanında ise Hazar Türk'leri ile Arap'lar arasında ilk kez #Türk -#Arap savaşları başladı...
Halife #Osman emrindeki Arap orduları, Hazar Türklerinin topraklarına girip, #Derbent 'i alarak Başşehir olan #Belencer 'e dayandılar...
#Emevi 'lerin 661 yılında halifeliği ele geçirmelerinden sonra, Arapların Türk ülkelerine doğru ilerleyişleri devam etti...
Türkler ile Araplar arasında en şiddetli mücadeleler ve savaşlar Emevi'ler döneminde yaşandı...
Mervan Bin Muhammed #Azerbaycan 'a vali tayin edildi. Arap'lar en önemli başarılarını onun zamanında elde ettiler...
Araplar, başşehir Belencer ve büyük şehir Semender'i ve öteki Hazar şehirlerini ele geçirdiler...
Türkleri dağınık ve birbirleriyle yardımlaşamaz durumda yakalayan acımasız Emevi ordusu (Ebu #Kuteybe komutasındaki) yakalayabildiği tüm Türk'leri ya kılıçtan geçirdiler ya da her bir ağaca bir Türk asarak öldürdüler...
Ancak #Karaylar gibi #Litvanya 'ya kaçabilenler,
#Gagauz 'lar (Gök #Oğuzlar ) gibi #Rusya 'ya kaçabilenler, #Bulgar Türk'leri, #Macar Türk'leri ve öteki Avrupa'lı Türk'ler gibi Avrupa'ya kaçabilen hristiyanlar ve de Anadolu'ya kaçabilen Aleviler canlarını kurtardılar…
Asla müslümanlığı kabulllenmediler, genelde Araplara kızgınlıklarından #Karay Türkleri gibi topluca Musevi oldular...
Ya da gittikleri toprakların dinini kabullendiler...
Yüzlerce yıl sonrasında çoğunlukla asimile
oldular...!?
Bu dönemde Orta #Asya 'da #Göktürk 'ler egemenliği hüküm sürmekteydi. Birden fazla Göktürk devleti vardı…
Emevi'lerin genel valisi, Bağdat valisi Haccac (Zalim Haccac ) idi...
Emevi'lerin Horasan valisi Ubeydullah bin Ziyad,
674 yılında ilk kez Ceyhun nehrini geçerek Mavera-ün nehirin önemli şehirlerinden Buhara 'yı kuşattı...
Üç günde Buhara 'da pek çok Göktürk öldürüldü...
Buhara'nın Göktürk Melikesi Kabaç Hatun, ağır bir vergi ve daha ağır kabul edilemez şartlar karşılığında Ubeydullah Bin Ziyad ile anlaşma yaptı...
Bu anlaşma sonucu olarak, Güney Göktürk'ler Emevi tutsaklığını kabul ettiler...
Güney Göktürk gençleri, Kurşun arap askeri oldular...
Arap'lar evli- bekâr istedikleri Güney Göktürk kadınlarını kendilerine cariye yaptılar...
İşe yaramayan öteki Türk'leri de, boyunlarına Damga vurup kendilerine Köle yaptılar ve istedikleri Göktürk'lüyü boyunlarına ip bağlayıp köle olarak alıp sattılar ve köle ticaretini yaptılar...
Bu tutsaklık 150 yıla yakın devam etti...
Hani Türkler için, “Türkler kılıçla Müslüman oldu ” derler ya…!!!
Keşke kılıçla müslüman olsaydık...
Tutsaklık anlaşmasıyla Kölelik yaparak, köle olarak alınıp satılarak, Göktürk Kadınları Araplara cariyelik yaparak müslüman oldular...
Yani Araplar Türkleri, insanlık dışı bir şekilde, zorla müslümanlaştırdılar...
Tarihte ilk defa bir ulus (Güney Göktürk'ler), sözleşme ile tutsaklığı kabul etti...
Araplar, Horasan valisi Ebu Kuteybe Bin Müslim zamanında bütün Mavera-ün nehir'i ve Batı #Türkistan 'ı ele geçirdiler...
Baykent, Buhara, Semerkant ve Kaşgar gibi önemli Türk şehirleri Araplar tarafından yağmalandı...
Pek çok Türk öldürüldü...
Ebu Kuteybe'nin ölümünden sonra Araplar zayıflamaya başladılar...
Göktürk'lerin batı kanadında yer alan Türgeş Türkleri, Arapları çekilmeye zorlamış ve bu mücadele Güney Göktürk'lerin yıkılmasına kadar devam etmiştir (745).
Güney Göktürk egemenliğinin sona ermesiyle Türk toprakları doğudan Çin'liler, batıdan Arapların ilerlemesine maruz kalmıştır...
Bu dönemde Mavera-ün nehir (Irmağın öte yakası) bölgesinin savunmasını, Türgeş'lerin yerini alan Karluk Türk'leri üstlenmiştir...
Ancak bu mücadeleler 763 yılına kadar devam etmiştir...
763 yılında Emevi'ler yıkılıyor ama Güney Göktürk'ler öylesine kötürüm edilmişler ki, Öylesine köle yapılmışlar, ümmetleştirilmişler ki asla ayağa kalkamıyorlar...
Korkudan kıpırdayamıyorlar...
Emevilerin yerine, 763 de Abbasiler kuruluyor ve Abbasi devlet kararı alıp, Türk'lere kademeli olarak “İyi davranmak” kararı alıyorlar...
Devlet kararlarını Göktürklere anlaşma ile resmen bildiriyorlar...
800 yılları civarında fırsat bulan Göktürk'ler daha batıya, Anadolu'ya doğru kaçıp kurtuluyorlar...
“ Türkü öldürünüz, kanı helaldir ” Sözü kime aittir?
Arap Komutan Ebu Kuteybe'nin şu sözü meşhurdur.”
"Üç kelimelik ömrüm kalsa, (Uktülühü -uktülühü -uktülühü)" derim...
(Hepsini öldürün- hepsini öldürün- hepsini öldürün)
......ve gerçekten de hepsini öldürdüler...
Bu 645 yılından 800 yıllarına kadar süren Türk-Arap savaşlarının en önemli noktaları ve sonuçları;
- 100 binin üzerinde Türk katledilmiştir.
-50 binin üzerinde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
- Şehirler yağmalanmış , “ganimet” diye halkın her şeyi talan edilmiştir.
- Tüm zenginlikler, tarihi eserler yok edilmiş, yakılmış, yıkılmıştır.
- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan “Talkan Katliamı”nda 40 bin kadar Türkün kafaları kesilerek 4 fersah (yak.24 km) yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır.
(Tarihte böyle bir vahşetin örneği çok azdır.)
- Aynı şekilde “Curcan Katliamı”nda"da esir alınan yaklaşık 40 bin Türk'ün nehir kenarında kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş, cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
- “Teslim olursanız canınız bağışlanacak” sözü hiç bir zaman tutulmamış, "Şeriat söz tanımaz” denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.
- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.
Tabari bunları hadislerinde açık açık anlatır.
- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.
- Bu tarihi gerçekler "aman İslâma leke gelmesin, Islâm etkilenmesin" düşüncesiyle gizlenmekte, hiç bahsi bile geçmemektedir.
Türkçü siyasetçiler dahi konuyu geçiştirmektedir.
Bizim sahtekar dinciler,Türkler okuyup uyanmasin, islama zarar gelmesin diye...
Bazı cesur yazarlarda kaynakları ile kitaplar yazmıştır...
Arif TEKİN - (Türkler nasıl müslüman oldu?)
Erdogan AYDIN - (Türkler nasıl müslüman oldu?)
Zekeriya KİTAPÇI - (TÜRKLER ansiklopedisi
TABERİ tarihi. Arap Tarihçi.)
KAYNAK:
(İslâm, Alimi, Tarihi TABARİ. Cilt/ 3/ sayfa 343).
(Türklere yapılan Talkan ve Curcan Katliamı.
Tarih-i Taberi / Cilt 3)

Hiçbirşey Bulunamadı!

Üzgünüz, ancak {{search_query}} arama sorgunuz için veritabanımızda hiçbir şey bulamadık. Lütfen başka anahtar kelimeler yazarak tekrar deneyin.