🏫 ESKİDEN ÖĞRENCİ OLMAK
👉Saçlara jöle, tırnaklara oje sürülemez, spor ayakkabıyla okula girilemezdi.
👉Erkekler kravat, kızlar fiyonk takmadan, yaka ve tırnak kontrolü yapılmadan derse girilemezdi.
👉Sabahları bahçede sıra olunur, Pazartesi sabah, Cuma öğleden sonra müdür konuşma yapar, özel günlerden biriyse saygı duruşu yapılır ve gerçekten saygıyla durulur.
İstiklal Marşı okunurken dik durulur, konuşulmaz, saygı duyulurdu.
Daha eski senelerde Cumartesi günleri de yarım gün okula gidilirdi.
👉Öğretmenlerle dalga geçilemez, veli toplantıları aileye korkarak bildirilir, okulda ‘konuştuğun’ (sevgilin) varsa, sadece bahçede yan yana yürünürdü.
👉Forma ile okula gidilir, eve gelene kadar forma çıkarılmazdı.
Gömlekler pantolonların/eteklerin içine sokulur, okul kıyafetleri dışında bir giysi giymek yürek isterdi.
👉Küpe, kolye, yüzük, bilezik hafta sonları takılır, saçlar erkeklerde tıraşsız, kızlarda 3 boğum örgüsüz ise disipline gidilirdi.
👉Cep telefonu yoktu, internet de yoktu ama yine de öğrenciler birbirleriyle haberleşirdi.
👉Biyoloji dersinde üreme konusu anlatılırken utanılır, aruz ölçüsü ezberlerken delirilir, “Milli Güvenlik” dersi hocaları askeri disipline sokmaya çalışırdı.
👉Okul kitapları üzerinde sevilen sanatçı resimlerinin olduğu klasörlerde taşınır; etikete adı-soyadı-sınıfı-hangi dersin kitabı olduğu, ders yılı yazılır, o derse ait defterler de kolaylık olsun diye aynı desen kap kâğıdıyla kaplanır, ders sırasında yanında kitabı olmayan azarlanırdı.
👉Sınıflar kalabalık olsa da çıt çıkmadan ders dinlenir, boş derslerde sınıftan çıkılmaz, ders saatlerinde okul sınırlarını ihlâl etmek isteyenlere acınmazdı.
👉Ödevler mutlaka yapılır, dönem ödevleri için kütüphaneler, Meydan-Larousse, Ana ya da Temel Britanica’lar taranır, ödevler elle ve mutlaka dolma kalemle yazılırdı.
👉Yat denince yatılır, sabah okula yaya gidilir. Okul çok uzaksa servis yerine otobüsle gidilir, bazen çanta yoklaması yapılır, okula yasak bir şey getirilemezdi.
👉Okulun herhangi bir yerinde sakız çiğnenemez, derslerde bir şey yenemez, su içmeye gitmek için izin istenirdi.
👉Birine uyuz olduysak öğretmene şikâyet eder, asla kendimiz sopayla, bıçakla girişmez, çeteleşmez, okul dışında bile kavga etmezdik.
Bilirdik ki, kavga edersek evde ya da okulda bir posta daha dayak var.
👉Kızlarla erkekler birbirine mesafeli durur, el şakası yapmaz, küfürlü konuşmaz, efendilik bozulmazdı.
👉”Yerli Malı Haftası”nda sınıf pikniğine dönerdi, her tür yiyecek bulunur ve biz bu yemekleri paylaşırdık.
👉Çok fazla kitap okurduk.
Bitirdiğimiz kitapları birbirimizle değiştirip öyle okur, kütüphaneden kimlik çıkartır kitapları çoğunlukla kütüphanede okurduk.
👉Biz öğrenci gibi öğrenciydik. Saygılıydık, tertipliydik, edepliydik!
👉Biz çok güzel öğrencilerdik.
Hayat şartları çok zor olsa da o dönemlerde hayatın bir anlamı vardı ve biz bunu bilmesek bile hissederdik.
(Aykut Veli Yıldız)
👉Saçlara jöle, tırnaklara oje sürülemez, spor ayakkabıyla okula girilemezdi.
👉Erkekler kravat, kızlar fiyonk takmadan, yaka ve tırnak kontrolü yapılmadan derse girilemezdi.
👉Sabahları bahçede sıra olunur, Pazartesi sabah, Cuma öğleden sonra müdür konuşma yapar, özel günlerden biriyse saygı duruşu yapılır ve gerçekten saygıyla durulur.
İstiklal Marşı okunurken dik durulur, konuşulmaz, saygı duyulurdu.
Daha eski senelerde Cumartesi günleri de yarım gün okula gidilirdi.
👉Öğretmenlerle dalga geçilemez, veli toplantıları aileye korkarak bildirilir, okulda ‘konuştuğun’ (sevgilin) varsa, sadece bahçede yan yana yürünürdü.
👉Forma ile okula gidilir, eve gelene kadar forma çıkarılmazdı.
Gömlekler pantolonların/eteklerin içine sokulur, okul kıyafetleri dışında bir giysi giymek yürek isterdi.
👉Küpe, kolye, yüzük, bilezik hafta sonları takılır, saçlar erkeklerde tıraşsız, kızlarda 3 boğum örgüsüz ise disipline gidilirdi.
👉Cep telefonu yoktu, internet de yoktu ama yine de öğrenciler birbirleriyle haberleşirdi.
👉Biyoloji dersinde üreme konusu anlatılırken utanılır, aruz ölçüsü ezberlerken delirilir, “Milli Güvenlik” dersi hocaları askeri disipline sokmaya çalışırdı.
👉Okul kitapları üzerinde sevilen sanatçı resimlerinin olduğu klasörlerde taşınır; etikete adı-soyadı-sınıfı-hangi dersin kitabı olduğu, ders yılı yazılır, o derse ait defterler de kolaylık olsun diye aynı desen kap kâğıdıyla kaplanır, ders sırasında yanında kitabı olmayan azarlanırdı.
👉Sınıflar kalabalık olsa da çıt çıkmadan ders dinlenir, boş derslerde sınıftan çıkılmaz, ders saatlerinde okul sınırlarını ihlâl etmek isteyenlere acınmazdı.
👉Ödevler mutlaka yapılır, dönem ödevleri için kütüphaneler, Meydan-Larousse, Ana ya da Temel Britanica’lar taranır, ödevler elle ve mutlaka dolma kalemle yazılırdı.
👉Yat denince yatılır, sabah okula yaya gidilir. Okul çok uzaksa servis yerine otobüsle gidilir, bazen çanta yoklaması yapılır, okula yasak bir şey getirilemezdi.
👉Okulun herhangi bir yerinde sakız çiğnenemez, derslerde bir şey yenemez, su içmeye gitmek için izin istenirdi.
👉Birine uyuz olduysak öğretmene şikâyet eder, asla kendimiz sopayla, bıçakla girişmez, çeteleşmez, okul dışında bile kavga etmezdik.
Bilirdik ki, kavga edersek evde ya da okulda bir posta daha dayak var.
👉Kızlarla erkekler birbirine mesafeli durur, el şakası yapmaz, küfürlü konuşmaz, efendilik bozulmazdı.
👉”Yerli Malı Haftası”nda sınıf pikniğine dönerdi, her tür yiyecek bulunur ve biz bu yemekleri paylaşırdık.
👉Çok fazla kitap okurduk.
Bitirdiğimiz kitapları birbirimizle değiştirip öyle okur, kütüphaneden kimlik çıkartır kitapları çoğunlukla kütüphanede okurduk.
👉Biz öğrenci gibi öğrenciydik. Saygılıydık, tertipliydik, edepliydik!
👉Biz çok güzel öğrencilerdik.
Hayat şartları çok zor olsa da o dönemlerde hayatın bir anlamı vardı ve biz bunu bilmesek bile hissederdik.
(Aykut Veli Yıldız)
18 gün önce