FRANSIZ İMPARATORUNU TOKATLAYAN PAŞA
Napolyon'un; bileğini bükemediği ve karizmasını yerle bir edip " Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı etti ." dedirten Cezzar Ahmed Paşa...
Osmanlı paşası Avrupa imparatoruna dünyayı dar etti. Hem de 80lik bir paşa.
Tüm doğuyu ele geçirme hülyaları içinde olan Napolyon Bonapart, Mısır'ı almak için İskenderiye limanına çıktı. İlk planda kendisini Müslüman olmuş gibi gösterdi, adının artık Ali Bonapart olduğunu söyledi ve etrafı inandırdı.
Mısır'ı ve bugünkü Filistin topraklarını aldı. Bütün Doğu'yu ele geçirmek isteyen Napolyon Bonapart, Akka kalesi önlerine geldi.
Karşısında yaşlı bir Osmanlı Paşası olan Cezzar Ahmed Paşa vardı. Napolyon Akka önlerine geldiğinde kendisine çok güvenmekteydi.
Mısır ve Filistin’i kolaylıkla zapteden Napolyon, Akka Kalesi’nin de bir iki gün içinde düşeceğini hayal etti ve Cezzar Ahmed Paşa’ya şu mektubu yazdı :
"Ben Napolyon Bonapart...
İşte kalenin duvarları önüne geldim.
Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana bir şey kazandırmaz.
Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et ! "
Cezzar Ahmed Paşa’nın bu mektuba verdiği cevap şöyleydi :
“Allah’a hamd olsun gücümüz yetiyor, elimiz silah tutuyor. Devletim bana düşmanı görünce silahını teslim et demedi. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de cenklerde geçiririz ! "
Mağrur Napolyon, Paşa’nın bu cevabını okuyunca etrafındakilere der ki :
“Anlaşıldı, bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin. Bir iki gün sonra şehrin ortasındayız. "
Fransızların her gün biraz daha artan baskısı hiçbir netice vermez ve Fransızların her hücumu püskürtülür, ağır kayıplar verdirilir.
Yenilmez ünvanı taşıyan Napolyon, kaledekilerin akıllara durgunluk veren kahramanlığı karşısında şaşırıp kalır.
Napolyon’un Akka muhasarası bu şekilde tam 64 gün devam etti.
Napolyon bu defa, yüksek rütbeli bir subayını kaleye gönderdi ve direnmenin netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse Paşa’nın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine müsaade edeceğini bildirdi.
Cezzar Ahmed Paşa’dan aldığı cevap şudur :
" Devletim beni bu kaleyi teslim etmem için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmed Paşa, şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!.."
Paşanın bu cevabı Napolyon’u çileden çıkardı. Yaptığı yeni planlarla topçuları gece gündüz Akka kalesini dövdü. Ne var ki açılan gediklerden şehre girebilenler Osmanlı süngüsü ile yok edildiler.
Bu müthiş hezimetle “Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı.” diye avaz avaz haykıran yenilmez ünvanlı Napolyon,
ordusunun yarısını kaybetti ve nihayet 21 Mayıs 1799'da çekilmeye karar verdi.
Ağırlıklarını kumlara gömüp Kahire’ye geri döndü . Orada da işleri umduğu gibi gitmeyen Napolyon, iki gemiyle gizlice Mısır’dan kaçtı. Ordusunu Mısır’da bırakmış bir başkomutan olarak hayatının en büyük dersini Osmanlı’dan, yaşı 80'e merdiven dayamış Cezzar Ahmed Paşa’dan almış oldu.
Tarihler Napolyon Bonapart'ın şu meşhur sözünü nakleder :
" Eğer Akka'da durdurulmasaydım bütün doğuyu ele geçirebilirdim. "
Avrupa imparatoruna bir Osmanlı paşası yetmiş, hayatının hezimetini tattırmıştır.
Bizler Napolyon Bonapart'ı tanıdığımız kadar, onu Akka önlerinde perişan eden Cezzar Ahmed Paşa’yı ne kadar tanıyoruz ?
Ayşe Küçük
Napolyon'un; bileğini bükemediği ve karizmasını yerle bir edip " Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı etti ." dedirten Cezzar Ahmed Paşa...
Osmanlı paşası Avrupa imparatoruna dünyayı dar etti. Hem de 80lik bir paşa.
Tüm doğuyu ele geçirme hülyaları içinde olan Napolyon Bonapart, Mısır'ı almak için İskenderiye limanına çıktı. İlk planda kendisini Müslüman olmuş gibi gösterdi, adının artık Ali Bonapart olduğunu söyledi ve etrafı inandırdı.
Mısır'ı ve bugünkü Filistin topraklarını aldı. Bütün Doğu'yu ele geçirmek isteyen Napolyon Bonapart, Akka kalesi önlerine geldi.
Karşısında yaşlı bir Osmanlı Paşası olan Cezzar Ahmed Paşa vardı. Napolyon Akka önlerine geldiğinde kendisine çok güvenmekteydi.
Mısır ve Filistin’i kolaylıkla zapteden Napolyon, Akka Kalesi’nin de bir iki gün içinde düşeceğini hayal etti ve Cezzar Ahmed Paşa’ya şu mektubu yazdı :
"Ben Napolyon Bonapart...
İşte kalenin duvarları önüne geldim.
Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana bir şey kazandırmaz.
Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et ! "
Cezzar Ahmed Paşa’nın bu mektuba verdiği cevap şöyleydi :
“Allah’a hamd olsun gücümüz yetiyor, elimiz silah tutuyor. Devletim bana düşmanı görünce silahını teslim et demedi. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de cenklerde geçiririz ! "
Mağrur Napolyon, Paşa’nın bu cevabını okuyunca etrafındakilere der ki :
“Anlaşıldı, bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin. Bir iki gün sonra şehrin ortasındayız. "
Fransızların her gün biraz daha artan baskısı hiçbir netice vermez ve Fransızların her hücumu püskürtülür, ağır kayıplar verdirilir.
Yenilmez ünvanı taşıyan Napolyon, kaledekilerin akıllara durgunluk veren kahramanlığı karşısında şaşırıp kalır.
Napolyon’un Akka muhasarası bu şekilde tam 64 gün devam etti.
Napolyon bu defa, yüksek rütbeli bir subayını kaleye gönderdi ve direnmenin netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse Paşa’nın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine müsaade edeceğini bildirdi.
Cezzar Ahmed Paşa’dan aldığı cevap şudur :
" Devletim beni bu kaleyi teslim etmem için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmed Paşa, şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!.."
Paşanın bu cevabı Napolyon’u çileden çıkardı. Yaptığı yeni planlarla topçuları gece gündüz Akka kalesini dövdü. Ne var ki açılan gediklerden şehre girebilenler Osmanlı süngüsü ile yok edildiler.
Bu müthiş hezimetle “Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı.” diye avaz avaz haykıran yenilmez ünvanlı Napolyon,
ordusunun yarısını kaybetti ve nihayet 21 Mayıs 1799'da çekilmeye karar verdi.
Ağırlıklarını kumlara gömüp Kahire’ye geri döndü . Orada da işleri umduğu gibi gitmeyen Napolyon, iki gemiyle gizlice Mısır’dan kaçtı. Ordusunu Mısır’da bırakmış bir başkomutan olarak hayatının en büyük dersini Osmanlı’dan, yaşı 80'e merdiven dayamış Cezzar Ahmed Paşa’dan almış oldu.
Tarihler Napolyon Bonapart'ın şu meşhur sözünü nakleder :
" Eğer Akka'da durdurulmasaydım bütün doğuyu ele geçirebilirdim. "
Avrupa imparatoruna bir Osmanlı paşası yetmiş, hayatının hezimetini tattırmıştır.
Bizler Napolyon Bonapart'ı tanıdığımız kadar, onu Akka önlerinde perişan eden Cezzar Ahmed Paşa’yı ne kadar tanıyoruz ?
Ayşe Küçük
7 gün önce