Logo
BOZKURTBEY
-----TUTKU-----

Tanrı dağı denince aklımıza ilk gelen şey Doğu Türkistan olsa gerek, kan gözyaşı ve zulmün ana vatanı Doğu Türkistan. Elbette Türkistan denince de aklımıza TURAN geliyor.
Oysa Türk yurdu sadece Türkistan'dan oluşmaz.

Büyük okyanustan Avrupa içlerine, kuzeyde Sibirya, güneyde Hindistan'ında içinde bulunduğu büyük bir coğrafyadır Türk yurdu. Ve elbette bu yurdun simgesidir Tanrı Dağı.

Şiirlerimize, türkülerimize, marşlarımıza taşıdığımız ve hiç görmediğimiz halde içimizi burkan bir güzelliktir Tanrı Dağı.
Tanrı Dağı Kızıl Elma'ya yapılan kutlu yolculuğun başlangıç noktasıdır.

Tanrı Dağı zaman zaman bozulan Türk birliğinin yeniden toparlanmak için seçtiği bir baba otağıdır.
Karlı zirvelerine bakıp özgürlüğü yüreğimizde hissettiğimiz, yamaçlarında hayvanlarımızı otlattığımız, etrafı çöllerle kaplı Türk yurdunun yaşam kaynağıdır bir bakıma.
Bağrından çıkan buz gibi sularıyla hayat verir ovalara, vadilere, tabiat ve insanlığa.

Tanrı Dağı Tarihte adı geçen, geçmeyen unutulmuş büyük kahramanlara ait destanların yazıldığı yerlerdir.
Böylesine büyük kahramanlıkların yaşandığı bu coğrafyaya şimdi hüzünlü bir bakış sergilememizde sanırım bizlerin de hataları olsa gerek.

Tanrı dağının en tepesine ulu hakanının ismini verenler, bugün bu topraklar da Turan'a ulaşamadığı için boynu bükük bir ifade ile mazide yaşadığı o haşmetli günlerini arıyor. Kağan Tanrı tepesi (Khan tengri) kutsal Tanrı dağının zirvesinden, Türk'ün silik mazisine hüzünle bakıyor.

Tanrı dağları'nın tepelerinde kar, eteklerinde her rengin kuşağını içinde barındıran yeşillik vardır. Ormanlarla kaplı Tanrı dağı'nın çoğunluğunu çam, ardıç, şimşir gibi ağaçların kaplar.
İşte bu ağaç ve bitki kokularının büyüsü Tanrı dağına ayrı bir güzellik ve haşmet verir.

Kendisi birer efsane olan Türkler Tanrı dağını kutsal bilmiş, ne Tanrı dağının altında nede üstünde "altın" olmadığı halde bazen "altın dağları" demiş, içinden çıkan nice kahramanlarına yuva olan bu tepelere ağıtlar yakmıştır.

Dağları yaşamlarıyla ilişkilendiren Türkler dağların ulaşılamaz devasa haşmetinden etkilenmiş ve nice efsanelerine taşımışlardır. Türklerin ilk medeniyetini Tanrı dağları etrafında kurduklarını söyleyen birçok kaynak vardır.

Eski Türk kültüründe büyük bir dağa sahip olmayan medeniyetlerin yok olacağı inancı hâkimdi.
Asya'nın geniş alanlarına dağılmış Türk budunları efsaneleştirdiği Tanrı dağına daima kutsal gözle bakmış, tarihten gelen gücünü ve kudretini neredeyse Tanrı dağından almıştır.

Bu gün Oğuz soyunun sahibi olan Anadolu Türklerinin Tanrı dağına ilgisini anlayabilmek için, önce Türk gibi düşünmek zarureti vardır.

Kaldı ki daha dün gerçekleşmiş gibi anlatacağınız ve adına "geçmiş" yakıştırması yapacağınız Türk tarihi 10 bin yıllık bir gelenekten gelirse, bu köklü kültürün dünya medeniyetindeki önemini anlamış ve sahiplenmiş oluruz.

Dünyanın neresinde olursa olsun "Yesi" de "Çimkent" de Uluğ Türkistan da bir gün yaşamak, bir Türk için ne güzel kavuşmadır.
Ve hasretin dinmesi anlamını taşır. Aslında nerede olursak olalım hepimizin sılası öz vatanı değimlidir Tanrı Dağı.

Bugün biz Türklerin içinde bulunduğu en büyük sıkıntı, hiç şüphesiz tarihine küsmüş, geçmişine düşman bir vurdumduymazlıkla mazisine kayıtsız kalmasıdır.

Biz yüreklerinde bu büyük Mefküreyi yaşatanlar ve ecdadına sahip çıkarak yüceltenler olarak Tanrı Dağlarının o sisli tepelerine hala özlem ile bakıyoruz.

Khan Tengri nin heyecanını, yaşanan kahramanlık hikâyelerini içimizde sımsıcak tutuyoruz.
Dağlar acılı insanların meramını sinesinde saklar. Sisli puslu dağlar bilinmez manevi bir güç verir adeta, dağları ardına alanlara.

Tanrı dağları ne kadar uzak olsa da, Türk'ün içinde beslediği o büyük mefkûre onları canlı ve diri tutmaya yetecektir.
Tanrı dağları bir dilektir. Türkün şerefli mazisinin devasa ispatıdır.
Doğu Türkistan'ın gelecekte bağımsızlığına da şahit olacak, geçmişten bugüne uzayan Türk'ün hürriyet ateşinin yakılacağı mekânın adıdır.

Şimdi titreyip kendimize gelme zamanı, daha ne kadar zaman Tanrı Dağının boynunu bükük bırakacağız.
Şimdi ayağa kalkma zamanı.
Yıllarca bu coğrafyaya hükmetmiş kahramanlıkları tüm dünyaca bilinen atalarımız; Hanlar hanı Oğuz Han, Yoktan bir millet, bir devlet kuran Tiğin Mete, Savaşların ustası Cengiz Han, Dönemin en bilgilisi, Bilge Kağan, Avrupa'yı titreten Atilla.

Tam bitti derken yeniden dünyanın sahnesine çıkaran Mustafa Kemal ve diğer sayamadığımız sayısız Türk büyüğünün uğraşlarını, çabaların boşa mı çıkaracağız.

Herbirimiz bir Türk Milliyetçisi ve Turan sevdalısı olarak şaha kalkmanın zamanı geldi. Bozkırlarda başıboş gezen bozkurtların bir araya gelme ve Tanrı Dağına yürüme vaktidir vakit.

Herkesin uyuduğu yerde uyanık kalmak, herkesin uyanık olduğu yerde gözümüzü dört açmak gerek...
5 gün önce

Henüz Yanıt Yok

Görünüşe göre bu yayının henüz herhangi bir yorumu yok. Bu yayına BOZKURTBEY tarafından yanıt vermek için, alttaki üzerine tıklayın