Logo
Bozkurt mahir
14 gün önce
MEVALİ

2020 Yılı Mart Ayında Suudi Müftüsü: “Türk’ler Mevalidir, İslamı Temsil Edemezler” Diye Fetva Verdi...
Mevali Ne Demek?

İslamiyetten önce Araplar “Azad edilmiş kölelere” Mevali diyordu.

İslamiyetten sonra, Mevali kavramı, Arap olmayan Müslüman Milletler için kullanıldı. Kullanılıyor.

Arap geleneğine göre; Mevali'nin malı, parası, karısı, kızı Araba helal sayılıyor.

Mevaliden doğan çocuk veliaht olamıyor.

Arap tarihinde, Mevali denildiği zaman akla Türk’ler geliyor.

Türk’ler, islamiyet dünyaya indiği 612 yılından, üç asır sonra, 934 yılında Müslüman olmuşlardı.

Onlara göre Kuran “Mekke ve etrafında yaşayan insanları uyarmak için, arapça inmiş” bir kitaptı ve bu ayet ile sabitti. O dönemde, Mekke etrafında Araplar yaşadığına göre mekanın sahibi onlardı.

“Her millete bir peygamber gönderdik” şeklindeki Kuran hükmünü, Araplar, “Hz. Muhammed Araplar için gelmiş Peygamberdir” diye anladılar.
Arap olmayanların Müslümanlığını kabul etmediler.

Sonradan Müslüman olan başka milletleri MEVALİ diye tanımladılar.

Emevi döneminde başlayan, İslamdaki ayrıcalığa ilk karşı çıkan Hanefi Mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (699-767) olmuştur. Büyük İmam diye tanımlanan Ebu Hanife, mevali geleneğine karşı çıkması yüzünden, arapların hışmına uğramıştır.

Sonradan Müslüman olan Türklerin Hanefi Mezhebini seçmeleri tesadüf değildir.

Mevali kavramı, sadece Emevilere mahsus değildi. Abbasiler’de aynı geleneği devam ettiriler. Bağdattaki Abbasi Halifesi, kendini kurtaran Selçuklu Sultanı Tuğrul Beye kızını vermedi. Gerekçe, Tuğrul Bey'in Türk olması ve Mevali sayılmasıydı.

Tarihin hiç bir döneminde, Araplar, Türklerin İslami liderliğini ve egemenliğini tanımadılar. İlk fırsatta Türklere karşı isyan ettiler...

Hilafeti temsil eden Osmanlıya karşı, İngilizlerle beraber savaşan Arap isyancılar binlerce Mehmetçiğimizin vahşice kanını akıttılar...
Bu anlayışın gerisinde MEVALİ geleneği yatıyordu...
Nitekim;
- Osmanlıya isyan eden Arapların başındaki isyancı Şerif Hüseyin İstanbul doğumluydu. Ve Haşimi soyundan geldiği için Mekke Şerifi tayin edilmişti. Hain Şerif Hüseyine göre, Türkler Mevali idi. Mevaliden Halife olamazdı...

Mevali'nin iktidarına karşı gelmek, İslama karşı durmak anlamına gelmezdi...
Bu anlayış, Arapların Türklere karşı isyan etmelerine yeterli gelmiştir...
-
2020 yılı Mart ayında Suudi Müftüsü: “Türkler mevalidir, İslamı temsil edemezler” diye fetva verdi...

Türklere karşı Suudilerin, Yunan tarafını tutması ve PKK'ya para yardımı yapmasının gerisinde Mevali anlayışı yatıyor...

Tarihin hiç bir döneminde Araplar (yöneticiler), Türkleri kendileri ile eşit Müslüman saymadılar...

Zira, Arap kültürüne göre, Mevali'nin iktidarı meşru sayılmıyor. Türkler ise ısrarla tüm bunlara rağmen Araplara layık olmadıkları sevgiyi göstermişler, siyasi ümmetcilik yaparak, arapları bile kendilerine güldürmüşlerdir...

Bu tarihi gerçeği her Türk insanı bilmeli, ona göre hareket etmelidir...

-Ramazan Kurtoğlu-
BOZKURTBEY
16 gün önce
Barın Katliamı, 5 Nisan 1990’da Ramazan ayının 17. gününde Doğu Türkistan’ın Barın kasabasında gerçekleşti. Binlerce Doğu Türkistanlı katliamda şehit düştü. Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz! 🕊️

"Barın Ayaklanması: Uygurların Şanlı Mücadele Tarihinin Unutulmaz Sayfalarından Biridir" Katliamda şehadete eren soydaşlarımızı rahmet ve dua ile anıyoruz...
tarikhaber
19 gün önce
Ramazan Bayramı tatilinin 3 günlük kaza bilançosu açıklandı https://tarikhaber.com/hab...
cenk rst
22 gün önce
Ramazan sonrası serpme kahvaltı..😋😁
tarikhaber
22 gün önce
ÖMER LÜTFİ ERSÖZ / ARİFE GÜNÜ VE RAMAZAN BAYRAMININ ÖNEMİ https://tarikhaber.com/kos...
Ravşan Rustam
22 gün önce
Selamün aleyküm. #Ramazan bayramımız kutlu olsun. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Ayhan Karabaşoğlu
23 gün önce
Sízlerín ve tűm Íslâm âlemínín Ramazan Bayramı'nı kutlarız. Âílenízín ve sevdíklerínízle bírlíkte sağlık, mutluluk ve bereket dolu bír Bayram geçírmeníz díleğíyle. Ramazan Bayramı'nız műbârek olsun ínş'ÂLLÂH☝️ÂmííííííN🤲
cenk rst
23 gün önce
Son sahur son iftar Allah tekrar Ramazan ayına kavuşmayı nasip etsin.
Bozkurt mahir
28 gün önce
MERCİMEK ÇORBASI

Öğretmen olmayan biri, sınıfta olmanın mutluluğunu bilemez. Sınıfta mavi, yeşil, kahverengi, siyah her renkte gözler üzerinizdedir. O gözler ki, masum, sevecen, çocuksu… Kabul, biraz da yaramazca bakar.
Sınıftayım. Konu kuvvetler, süre kırk dakika, amaç ise; Doğrultuları ve yönleri aynı olan kuvvetlerin, bileşke kuvvetlerinin değeri, doğrultusu ve yönünün kavranması. Plan defterime her şeyi yazmıştım.
Evde konu ile ilgili hazırlığımı yapmıştım.
Konuyu anlattım. Öğrencilerimin dikkati dağılmasın diye, elimden geleni yaptım. Arka sırada oturan zayıf, ufak tefek öğrencim Hasan’ın birkaç kez parmak kaldırdığını gördüğümde, elimle parmağını indirmesini işaret ettim.
Hasan çalışkan bir öğrenci değildi. İlk iki yazılısı benim puan desteğimle ancak geçer bir not olmuştu. Hasan’ın parmak kaldırışlarını, konuyu anladığına yordum. Genelde çalışkan olmayan öğrenciler, bir konuyu anladığında sevinir, bunu öğretmene söylemek ister.
Hasan konuyu anladığına göre, diğer öğrencilerimin de anlamış olacağı sonucuna varmıştım. Çok mutluydum.
Teneffüs zili çaldı. Çantamı, plan defterimi aldım. Sınıftan çıkmak üzereyken Hasan yanıma geldi. “Öğretmenim” dedi “Bugün annem mercimek çorbası yapacak.”
“Hasan mercimek çorbasını çok mu seviyorsun?” diye sordum.
Başını olumlu anlamda salladı. “Öğretmenim on beş gündür bulgur pilavı yiyoruz. Dün bir komşumuz mercimek getirdi. Annem bu akşam pilavın yanına çorbamızın da olacağını söyledi.”
Ramazandı. Hasan oruçtu. On beş gün bulgur pilavı ile iftar yapmıştı. O akşam mercimek çorbası yiyecekti.
Ve ben… İyi öğretmen olmayı, konuyu iyi anlatmak sanıyordum. Bu nasıl büyük bir yanılgıydı. Öğrencisini tanımayan öğretmen, bırakın iyi öğretmen olmayı, öğretmen olabilir miydi?
Hasan, bana öğretmen olmanın ne demek olduğunu öğrettiğinin, farkında bile olmadan, kocaman kara gözleriyle baktı “Öğretmenim bugün iftara bize gelin” dedi.
Hasan’ın yalnız gözleri kocaman değildi. Onun yüreği de kocamandı. O, on beş gün sonra içebileceği çorbayı paylaşmayı bilecek kadar insandı. Bana insan olmanın ön koşulunun paylaşmak olduğunu öğretiyordu. Öğrettiğini bilmeden…
Gözlerime akın eden gözyaşlarını savuşturmam gerekiyordu. Ama nasıl?
Benim Hasan’ın gözlerini, o gözlerden yüreğini görmem gerekiyordu. Gözler yalan söylemeyi bilmez, gözler yürekte ne varsa onu yansıtır. En azından bunu biliyordum.
Eğilip, Hasan’ın alnından öptüm. “Söz, bu akşam değil ama bir akşam iftara size geleceğim. Annenin yaptığı o güzel mercimek çorbasından içeceğim. Bunun için bana ev adresini vermelisin” dedim.
Hasan adeta uçarak yanımdan ayrıldı. Teneffüs bitmeden, ev adresinin yazılı olduğu kâğıdı getirdi.
O gün eve geldiğimde, yüreğimin ağırlığını bedenim taşıyamaz olmuştu. O ağırlıktan kurtulmalıydım. Plan defterimi çıkardım. O günün planının olduğu sayfayı açtım. Amaç, bölümünü defalarca okudum. Amaç eksikti, anlamsızdı. Elime kırmızı kalemi aldım. AMAÇ: Hasanları, Fatmaları tanımaktır. Amaç öğrenciyi tanımaktır, diye defalarca yazdım. Amacımın beynime, yüreğime yazmak, kaydetmek olduğunu biliyordum. Gün gelir, asıl amacımdan uzaklaşırsam kurumalıydı yüreğim…
İftar saati gelmişti. Yemek masası hazırdı. Çorba, etli yemek, zeytinyağlılar, börek, tatlı… Çay demlenmişti.
Ne büyük gaflet! Öğretmenliği konuyu anlatmak sanan ben, orucu da, akşama kadar aç, susuz kalmak sanıyordum.
Ezanla birlikte bir yudum su içtim. Ardından kaşığımı çorba kâsesine daldırdım. Bir kaşık çorba içtim. Çorba, tatsız, tuzsuzdu. Canım mercimek çorbası istiyordu. Canım, Hasan’ın o çorbayı içerken duyacağı mutluluktan istiyordu.
Ben daha niye, masada oturmuş, tatsız, tuzsuz yemeklere bakıyordum ki! Hasan’ın ev adresi vardı.
Yemekleri tenceresiyle poşete yerleştirdim. Bir taksi çağırdım. Taksi şoförüne adresi verdim ama önce bir markete uğrayalım, dedim.
Hasan’ın evindeydim. Hasan’ın davetlisiyim, O yer sofrasında benim gibi en az on kişiyi ağırlayabilirler. Mercimek çorbası çok lezzetli, tarifini almalıydım. Çorbanın lezzeti yapılışından mı, yoksa yüreklerinin cömertliğinden mi? Bilmiyordum. Yalan söylüyorum, biliyordum…
Kuvvetlerin doğrultu ve yönlerinin ne olacağını öğrenmeden önce, insanın doğrultusunu, insanlığın gittiği yönü, insanlığa çevirmemiz gerekiyordu. Öğrendim.
GÜN SEMRAY
“Çarpık Gülüşlü Kız” öykü kitabımdan “Mercimek Çorbası” isimli öykümden bir bölüm.
Ayhan Karabaşoğlu
1 ay önce
Zírvede gőzű olanların yokuşları gőze alması bíraz terlemesí gerek zahmetsíz râhmet olmuyor olursada adı kul hakkı oluyor...
Hayırlı íftarlar dílerím Ramazan'ımızı gűzel eylesín ÂLLÂH (C.C) ínş'ÂLLÂH☝️ÂmííííííN🤲
tarikhaber
1 ay önce
ÖMER TARIK YILMAZ / Ramazan'da İftar Fiyatları: Ekonomik Gerçekler ve Toplumsal Yansımalar https://tarikhaber.com/kos...
Bozkurt mahir
1 ay önce
27 ŞUBAT 2025 DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİ İÇİN KARA BİR GÜN !

Çin'in işgalindeki Doğu Türkistan'da Türklere yönelik baskı,zulüm etnik ayırımcılık ve soykırım cinayetleriinden kaçarak 2014'te yılında Tayland'a sığınan ve o tarihten beri bu ülkede esir tutulan 48 Uygur Türkü'nden 40 kişi bu sabah 02,30 sıralarında İşgalci Çin makamlarına teslim edilerek ölüme gönderildiler.

Soykırımcı Çin Bangkok hava alanına özel olarak getirdikleri uçak ile 40 Uygur Türkünü direkt Kaşgar'a götürerek belirsiz ve karanlık bir sona mahkum etti. BM. İnsan Hakları Bildirisi, İnsan Hakları ile ilgili uluslararası yasalar Uygurlara sahip çıkan bir ülke olmadığı için geçersiz kaldı. Bugün bir kez daha anlaşıldı ki; Mazlum ve mağdur Uygur Türkleri şu fani dünyada sahipsiz ve onların insanı haklarını savunan yoktur. 09 Temmuz 2015'te yine 107 Uygur Türkü Bangkok Hava alanında Çin Polisine teslim edilmiş ve orada bulunan Türk STK.Mensubu Kardeşimiz Uygurların uçaklara bindirişlerini canlı yayında dünyaya duyurmuştu. Ramazan günü idi ve sabaha kadar kaderimden ve üzüntümden ağlamış ve uyuyamamıştım. 11 yıl sonra yine aynı deprasyon ve üzüntüyü tekrar yaşadık. Yaklaşık 2 aydır bu Kardeşlerimizin Çin'e teslim edileceği meselesi gündemde idi ve tartışılıyordu. Bu konuda devletimizden veya ilgili STK.larımızdan her hangi bir açıklama veya tepki geldiğini ben duymadım. 11 yıl sonra tüm dünyanın gözü önünde İnsanlık onurunu, bağımsız devlet olma şeref ve haysiyetini ve vicdanını Çin'e satan sözde Tayland Krallığı 2.kez bir insanlık suçu işlemiş ve insanlığın vicdanında mahkum olmuş ve lanetlenmiştir. 2014 yılında Tayland'a kaçan binlerce Uygur Türkünü ölümden kurtaran ve ülkemize getiren ve geçtiğimiz günlerde Gazze'de tutuklu 6 Taylandlı esiri Hamas'tan kurtararak Tayland'daki ailelerine kavuşturan Aziz Devletimiz bu insanı vicdanı duyarlılığını bu engin şafkat ve merhametini bu kez 40 Doğu Türkistanlı Müslüman Uygur için ne yazık ki gösterememiştir.

Allah aziz devletimizi ilelebed payidar ve başını dik eylesin. Mazlumların tek sahibi ve koruyucusu onları yaratan Sonsuz kudret sahibi Ulug Tengri Sen Türkü koru..
Ayhan Karabaşoğlu
2 ay önce
Hoşgeldín 🤗 yâ şehrí 👉Ramazan şerífímíz műbârek olmasını Cenâb-ı ÂLLÂH'tan níyaz edíyorum ínş'ÂLLÂH☝️ÂmííííííN🤲
BOZKURTBEY
2 ay önce
VE İLK SAHUR:
Hayırlı Ramazanlar
Bereketli sahurlar dileriz.🤲
Neslihan
2 ay önce (E)
Ramazan ayının Muhammed ümmetine hayırlara vesile olması dileğiyle
🤲🤲🤲
Hayırlı cumalar
Hayırlı Ramazanlar
tarikhaber
2 ay önce
ÖMER LÜTFİ ERSÖZ / BEREKETLİ RAMAZAN, ORUÇ AY’I HOŞ GELDİN https://tarikhaber.com/kos...
tarikhaber
2 ay önce
Ramazan değişikliği https://tarikhaber.com/hab...

Hiçbirşey Bulunamadı!

Üzgünüz, ancak {{search_query}} arama sorgunuz için veritabanımızda hiçbir şey bulamadık. Lütfen başka anahtar kelimeler yazarak tekrar deneyin.