ÖMER LÜTFİ ERSÖZ / DÜNYA İMTİHAN YERİ https://tarikhaber.com/kose-ya....zilari/dunya_imtihan
ÖMER LÜTFİ ERSÖZ / DÜNYA İMTİHAN YERİ https://tarikhaber.com/kose-ya....zilari/dunya_imtihan
Kerkük Türklerinden olan Ahmet Cem ERSEVER, 1950 Erzurum doğumludur. Resmi adı "İstihbarat Grup Komutanlığı" olan ve halk arasında "Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele' (JİTEM) adıyla anılan birimin kurucusu ve komutanı olan Jandarma subayıdır.
Ersever, Güneydoğu Anadolu’da Pkk ile yapılan gerilla ve istihbarat çalışmalarının tümünde yer almış, silahlı çatışmalara bizzat katılmış, tüm faaliyetleri yönetmiş, Pkk’ya yardım ve yataklık eden kişi ve gruplarla irtibat kurmuş ve bunları tam yetkiyle ve Komutanlığa doğrudan bağlı olarak yürütmüştür.
11 Aralık 1979 yılında, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından çeşitli illerdeki kaçakçılık olaylarını soruşturmak üzere görev yapmıştır. 20 Şubat 1980 tarihinde ise Trabzon’a benzer bir görevle atanmıştır. Bu zaman dilimi içerisinde, Yüzbaşı rütbesi ile görev yapmıştır.
Ahmet Cem Ersever, 12 Eylül sonrasında Güneydoğu’daki terör, kaçakçılık vb. örgütlü eylemlerle mücadele etmek için kurulan Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Birimini (JİTEM) kurmakla görevlendirilmiştir. JİTEM o dönem, doğrudan Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı olarak çalışacak olan özel bir birimdir.
Ersever, Soner Yalçın ile yaptığı röportajlarda, Mahmut Yıldırım ve faili meçhul cinayetler hakkında bazı beyanlarda bulunmuştur. Bundan kısa bir süre sonra, Orgeneral Eşref Bitlis’in Şehit edilmesi nedeniyle, 30 çalışma arkadaşıyla birlikte görevinden istifa etmiştir.
Ersever, 24 Ekim 1993 yılında Soner Yalçın ile gerçekleştirdiği röportajla ilgili ifade vermek üzere Ankara’ya gittiğinde kaybolmuştur. 4 Kasım 1993 tarihinde, elleri arkadan bağlanmış, ağzı bantlı, kafasına 2 el ateş edilmiş halde, Ankara Elmadağ ilçesi çıkışında cesedi bulunmuştur. Kendisini öldürenlerin kimliği belirlenememiştir.
Ersever’in avukatı Emin Emir tarafından, kendisi ile Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu arasında yakın ilişkilerin olduğu belirtilmiştir. Sağlığında, "Üçgendeki Tezgah" ve "Apo - Pkk - Kürtler" adlı kitapları yazmış olan Ahmet Cem Ersever’in adına, Soner Yalçın tarafından yazılmış olan "Binbaşı Ersever'in İtirafları" adlı bir eser de bulunmaktadır.
04 Kasım 1993 yılında Şehit edilen Binbaşı Ahmet Cem ERSEVER, 1990 yılında Pkk'ya karşı başlatılan Gayri Nizami Harbin ilk lideridir. Örgüte ciddi zararlar verip, Pkk'nın Avrupa ve Amerikalı destekçilerini yok etmeye başlayınca, malum Nato'cu kesim tarafından Şehit edilmiştir.
Ruhu şad, mekânı Cennet olsun inşaAllah..
VATANA ADANMIŞ YÜREKLER
6 Kasım 1988 tarihinde, Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Sümer Köyü’nü basan PKK militanları vahşi bir katliama imza attılar.
Lojmanı kuşatan teröristler önce pencerelerden içeri bomba attılar.
Lojmandaki karı koca öğretmenlerden Nuri Öztürk, Fadime Öztürk ile diğer öğretmenler Mehmet Eren ve Hüseyin Arıcan yaralı olarak dışarı çıktılar.
Militanlar, öğretmenleri lojman binasının duvarına dizdikten sonra, teröristlerden biri PKK ve eylemlerini öven bir konuşma yaptı ve konuşmasını dört öğretmenin ölüme mahkum edildiğini bildirerek tamamladı.
Faşist PKK militanları, otomatik silahlarıyla öğretmenlerin üzerine ateş açtı.
Nuri Öztürk, Fadime Öztük ve Mehmet Eren orada can verirken, Hüseyin Arıcan'ı da öldü sanıp kaçtılar.
PKK, bu korkunç eylemi yayın organı Serxwebun'un 2. sayısında üstlendi.
PKK değil Türkiye, dünya tarihinin kaydettiği en aşağılık terör örgütüdür.
Şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.
Kahrolsun PKK ve işbirlikçileri!
Kızım için bodrum katı merdivenlerinin altına bir yatak yaptım ve üç haftadır kendi yatak odasında değil, orada uyuyor.
On üç yaşında. Her şey çok gürültülü, çok parlak, çok fazla.. Üst kattaki odasının sokağa bakan pencereleri var ve araba farlarından, komşu köpeklerinden, saat 210'den sonra var olan dünyadan şikayet ediyor. Terapisti bazı çocukların düzene girmek için daha küçük ve sessiz alanlara ihtiyaç duyduğunu söyleyene kadar abarttığını düşünmüştüm.
Bodrum katı merdivenlerimizin altında işe yaramaz bir üçgen ölü alan vardı. Bir Cumartesi sabahı, o hala uyurken ölçtüm ve doğru yaparsam tek kişilik bir yatağın sığacağını fark ettim. Bir sürü marangozluk videosu izledim, Tedooo uygulamasında eski bir verandayı yıkmakta olan birinden kereste aldım ve iki hafta sonumu altına çekmeceleri ve kitaplar için küçük bir rafı olan bir çerçeve inşa ederek geçirdim.
Kapılardaki geometrik deseni düz gri çok sıkıcı geldiği için boyadım. O sarı kapı zaten oradaydı, depoya açılıyor ama nedense her şeyi kasıtlıymış gibi gösteriyor.
İlk gece orada uyudu ve o zamandan beri yukarı çıkmadı. Akşam yemeğinden sonra yastığını indiriyor, kitap ışığında kitap okuyor, evde beyninin sessizleştiği tek yerin orası olduğunu söylüyor. Kocam, ergenlik çağındaki kızımızın bodrumda uyumayı tercih etmesini tuhaf buluyor ama notları daha iyi ve eskisi kadar ağlamıyor, bu yüzden bunu bir kazanç olarak görüyorum.
Dün Tedooo uygulamasında kısılabilen türden, sıcak beyaz ışıklardan bir dizi buldum. Bu hafta sonu takacağım ki o sert tepe lambasını kullanmak zorunda kalmasın. Belki tavan kısmına da şu yapışkan yıldızlardan ekleyebilirim. Daha çok onunmuş gibi hissettirir.
Arkadaşları bunun şimdiye kadarki en havalı şey olduğunu düşünüyor. Kız kardeşim, asosyal eğilimlerine destek verdiğimi söylüyor. Bilmiyorum. Çocuğumun artık gece boyunca uyuduğunu biliyorum.🙏🙏💖💖
Kaynak: Angela McNutt
https://www.instagram.com/p/DQ....beNWnj3XS/?igsh=MW5m